7 Ekim 2011 Cuma

Korkak - Bölüm 1

Kahvemden kocaman yudumlar alırken, etrafa bakındım. Sıcak kahve içmeyi bir türlü öğrenemedim. Hala, biraz soğumasını beklemek zorunda kalıyorum. Kahve tam istediğim kıvamdaydı. Keyifle bir iki yudum daha aldım. Ercan, heyecanla bir şeyler anlatıyordu. O kadar gür bir ses tonuyla konuşuyordu ki, nasıl olup da onu dinlememeyi başarabildiğime şaşırdım. Kendini gösterme çabası, sokak köpeklerinin çiftleşme dönemlerindeki kavgalarındaki egoyu düşündürdü bana. Sonra da bu aptal benzetmeme güldüm içimden. Ama onlara bir şey belli etmedim. Sosyal yaşam içerisinde devam eden eş bulma kavgasını izlemeye devam ettim.

Hakan diş göstermeye başlamıştı bile. Okulda sıkça biraraya geldiğimiz, genelde sınıf arkadaşlarımızdan oluşan bu gruba gelen yeni kız, bu iki karşı cinsin, ellerinde olmayan kozlarını paylaşma yarışına çevirmişti bile sohbeti.

Sıkıldığımı göstermemeye çalışarak arada gülümsemeye çalıştım. Oysa boş bir parkta sallanan boş bir salıncağı izlemek bile daha heyecan verici bir fikir gibi geliyordu o an. Çizmelerimin topuklarında çamur izi vardı. Bacağımı biraz uzatıp çim zemine sürterek temizlemeye çalıştım. O anda bana yöneltilen soruyu duyup kafamı kaldırdım. "Evet ya, bence de. Hadi gidelim artık geç oldu. Yarın erkenden işim var zaten." dedim. Herkes söylediklerime katılmış olacak ki, hesap ödendi. Kısa bir yürüyüşün ardından evimdeydim.

Bir çırpıda üstümdekileri çıkarıp attım. Sonra kısa ama rahatlatıcı bir duş aldım. Vakit kaybetmeden bilgisayarımın karşısına oturdum.

Hiç yorum yok: